Sonsuz Kalem

Varmaz yollar

Boşa uğraşma 

Kendini heba etme

Yazık o gözlere 

Beklemesin yollarını.

Bir bakarsın 

Çıkar gelir uzak yoldan

Dalarsın uzaklara

Uzaklar yakın olmaz sana.

Bu beklemek;

Nefesini keser

Aklını alır 

Çıkmaz soluğun 

Canından.

Bu dilsizlik;

Susturur

Sesine sağır kulakları

Duymaz seni 

Yorma kendini.

Ne günahlar gördün

Ne kadar aciz kaldın

Ellerin yumruk 

Duvarları sevdin

Okşadı yanağını incecik bir yel

Tüy gibi hafif bir dokunuş 

Seni özledi

Söyledi kuşlar

Kuşları severim

Uçup gitmek isterim

Kanatlanıp sonsuzluğa 

Bir yol almak isterim

Göç etmek isterim güneye 

Güneş tepemde.

Bak ne kadar güzel hayallerim 

Atlı karıncaya binene kadardı mutsuzluğum

Dönme dolapta dönerken 

Başıma döndü tüm dolaplar.

Ne kadar da komik yaşadım.

Zamanla yarıştım

Çarpışan arabada çarpmadan dolaştım.

Biletlerim tükendi 

Ağladım

Daha yaşayamadım.

Hüzündür bu sarar

Sarmaşık gibi

Gitmez üstünden

Çekilmez kahrı.

Feryatsız olmaz

İçin yanmadan

Dışın konuşmaz.

Buradadır her şeyin 

Başlangıcı,sonu

Burada dürülür defter,

Açılır sevaplar günahlar,

Sevdaya dahil üst perdeden konuşmalar

Bu sorguda;

Kusursuza yakın savunmam

Tüm kaçışlarım kurtulmadan

Buruk bir tat bırakır 

Üstüne şiir yazılır şaraptan.

Kim isterdi ki yerinde olmayı 

Yersiz bu sırnaşmam

Kim ister sen olmayı

Bir ben olmadan.

Sevdaya dair tüm konuşmam 

İçten bir yandan

Dışıma vurmadan

Bakma öyle yorgun göründüğüme

Seni görünce hızlanır nabız

Kalbim göç eder uzaklara

Aklım idraksız kalır

Ruhuma işler adımların

Her adımda yok olur

Yokluğun şerefine

Kalkar kadehler

Varlığınla sınanır

İnce ruhum

Kim sararttı bu fotoğrafı

Geçmişe bakmaktan buğulu gözlerin

Önünü puslu görür.

Unutma geçti

Her şey geçer 

Her şey biter

Peki;

Kim derdi ki bir şiire konu olacak

Bir çift göz,bir bakış,bir duruş

Oluyor işte.

Hiç olmasan bile.

H.S.K.Y.B.S

B.İ.B.K.K.D.M

B.Ç.G.B.B.B.D

Derin bir dalga bu

Boğar ikimizi

Alabora oluruz

Bu günahlar

Boyumuzu aşar.

Ne yapsan olmaz

Ne etsen biter

Yalnız bırakır 

Boşluklarda.

Ben bir boşlukta

Oturdum bekliyorum

Giden geleni aratır

Gelen gideni.

Ne hakkım var

Yüzündeki gülümsemeyi almaya

Ne kararlarım var

Dönülmez akşamın ufkunda.

Bir tufan bir yıkım

Yüzyılın harabesini

Mabed yaptı gönlüne.

Sevgiler tomurcuk,

Yüzünde güller açtı.

Terketmesi gerekir

Ruhun bedeni

Muasır medeniyetler seviyesinden

Salladım ayaklarımı aşağı

Deli bozuk düşüncelerim

Tutarsızlaşır dilim.

Yıkıldım kendi üstüme

Ne yazık ki düşmedi

Ruhum ruhların peşine.

Gidemedim uzaklara

Aklım gitti başımdan 

Tuttum bir kayık

Daldım deryaya

Tuttum bir şarkı 

Çaldım sabahlara kadar

Uyandım 

Bir sigara yaktım

Feleğin çemberine

Dilekler bağladım 

Tutarsa ne âlâ

Ya tutmazsa...

Rüyadan uyan 

Yersiz sözlerle

Büyütme kendini

Aciz halini açığa vurma.

Tüketme kendini

Ziyan olur

Güzelliğine.

Gözlerine bakınca 

Anlarım 

Çaresizliğini

Bana gösterme.

Feryat etme fotoğraflarda

Ulaşamam 

Acını dindiremem.

Gülme

Ciddiyim gelemem

Gitme

Ayaklarım dolanır

Düşemem yollarına.

Esiriyim bu yüzün

Yüz yıllık yalnızlık senfonisi

Çalar kulaklarımda

Dinlerim.

-Rüyadasın

Yersiz sözler söylüyor dilin

Aciz halin açıkça.

Sen tükenmişsin

Ziyan olmuşsun

Gözlerindeki çaresizliği 

Avucumun içi gibi bilirim

Gözyaşların zorlukla

Zapt olmuş göz pınarlarına.

Hissiz ruhumu 

Taşır bedenim.

Sahte bir güzellikle

Dikilme karşıma

Kış güneşim

Isıtmazsın içimi

Yorma kendini.

H.Y.O

N.

Zilzurna geçmişim

Filler tepişmiş

Kafamın içinde

Sesler sevişmiş

Seninle

Ben ah etmem

Kıyılmış tütüne

Yakarım sigaramı

Sararım geçmişine

Özler tabi hakkıdır kalbin

Tuhaf yerleşim

Gözlerimin içinde

Gecekondu mahallesinden

Varoş sokaklardan geçer sevdalar

Kağıttan kaplan 

Bu dünyada duygular

Bekliyorum hep bekledim 

Beklenilen olmayı

Mesih değilim başaramadım

Çarmıhtan kaçmayı

Gece düzdü önüne 

Çarmıha gerip katletti beni.

Ne önemi var rica ederim

Herkesi sevemez kalbin

Haklısın sevgidir

Dünyanın karması

Gözlerinden iki damla yaş

Akıtmadan beceremezsin

Sen kimsin

Sahte yağmurlar

Sahte kar boran fırtına

Nedir bu hırçınlığın

Kendini bilmez misin

Nedir bu acalen

Vakitsiz misin

Kâinatı gördüm

Gözlerimde bir hülya

Seni gördüm

Gözlerimde bir ayna.

Rica ederim kalbinden

Parça parça koptu 

İçinden söküldü

Bir evden taşındın

Olur o kadar dağınıklık

Dert etme

Nasıl diye sorma

Seversin.

E.

E.Z

Üzülme yine akar bu nehirler

Çok su götürür bu aşk

Fazlasında gözüm yok

Damlası yeter.

Bir sigara yak 

Dinle geceleri

Ne anlatır derin sessizlik

Bilir misin ki?

O derinliğiyle

Seni boğarken

Kurtuluş mu aradın çaresiz?

Yok bunun bir terapisi

Yok bunun psikoloğu,

Psikiyatrisi...

Gelsin ağa babası

Şu gecenin kara sessizliğinin

Efkarlı,düşündürücü,ürpertici

Gergin havasını yok etsin,

Aklını alsın başından,

Rahatlatsın içini.

Zaten 

Dünyanın dünyalık hali kalmamış

Kendinden kesmiş ümidi

Döner durur işte,sonu

Kıyamet.

Olsun.

Sev

İkrar et adımı ki

Duygulansın kansız kalbin

Halsiz haline can gelsin.

Bin bir tövbe

Silemez bana verdiğin aşkı.

Gece ettik sabahı

Bilirsin 

Kör kurşun bu saatlerim

Sıkar dururum

Zamanı düzeltirim.

Akrep ve yelkovanın çarkını 

Serbest bırakırım 

Merak etme çözemedim

Zaman ve yaşama işini 

Bende düğüm ettim

Her şey düğümken

Çözmek daha mı kolay yoksa

Bilemedim,beceremedim.

Yaşadım gittim herkes gibi

Bazen bazı şeyleri

Yakalayamamış gibi gelir

Yani her şeye yetişilmez

Zaten insanın olayı da bu

Bazı şeylere geç kalması gerekir.

Yaşadım gittim herkes gibi

Bazen bazı şeyleri

Yakalayamamış gibi gelir

Her şey seçimlerle alakalı

Sen bir seçeneği seçerken

Zaten diğerini kaybettin.

Her seçim diğer seçimlerin ölümü

Sen katil.

Dünya burası herkes bir miktar

Melek. 

Dünya burası herkes bir miktar

Şeytan.

Dünya burası bu kadar yeterli...

Başıboş dolaşırken sokaklarda,eski bir dost sohbeti gibi sararken müzikler kulağımı,derin bir nefes aldım.Adımlarım o kadar boş,o kadar isteksiz ama bir o kadar da kararlı görünüyordu.Sanki bir yere yetişmeye çalışır gibi.

Dans ederken notalar,çevremde insanlar...Dünyanın her hali var diye düşündüm.Kendi halime kalmıştım ben,kabul etmek zordu.Gün batmaya yakındı,bir alaca turuncu-siyahlık vuruyordu gökyüzünden gözlerime.Hava yavaş yavaş soğuyordu.

Biraz yorgunluk çökmeye başlamıştı bedenime.

Yakınlardaki hep gittiğim kafeye doğru adımlarımı hızlandırdım.Sakin bahçeli bir yerdi.Açık havası ve yeteri kadar sağladığı yalnızlığı vardı.Benim için biçilmiş kaftandı.

Kapıdan girdim,kafede çok insan yoktu.Bahçede boş bulduğum bir masaya oturdum.Müzikle vedalaşıp,sessizliğe dalma vakti gelmişti.

Bir kaç arkadaş grubunun sesleri,sessizliğe bozuyordu.

-Kılıçdaroğlu'nda liderlik vasfı yok bir kere.

-Tamam abi olmasın bu kez de vasıfsız olsun dedi karşısındaki çocuk.

İstemeden gülmeme sebep oldu.Neyse dedim.

Garson yaklaştı,tanımıştı beni artık,bende onu tanımıştım.Aynı üniversite, aynı fakültedeydik.Fakültede birbirimizi görmemiş olsak bile,kafede tanışıp arkadaş olmuştuk.Benim gibi üniversitede öğrenciydi,akşamları da bu kafede çalışıyordu.Adı Okandı.1.80 boylarında hafif esmer,kavruk...Ankaralıydı.Saçları uzun,profesör gözlüklü,bilirkişi gibi her şey hakkında bir fikri vardı.

Garip kazaklar giyerdi sembollü,değişik baskılı, geyikli,baykuşlu...Kazaklarının rengini,aynı renkli çoraplarla uydurarak... Sosyoloji okuyordu.Çok kafa açardı.Ama bazen de hak verirdim ona konuşurken.

-Hoşgeldin.Ne içersin Cem?

-Ben bir çay alayım.

-Tamam getiriyorum.Ne var ne yok nasıl gidiyor?

-Nasıl olsun aynı dolaşıyorum sokaklarda ellerimde çiçekler kapında sırılsıklamım sonunda.Güldüm.O da güldü.

-Aman dikkat et,hasta olma.

-Merak etme,merak etme...Bana bir şey olmaz.

-Senin nasıl gidiyor?

-Aynı görüyorsun,kapitalist sistem,sosyalist Okan savaşı devam ediyor.

-Bu savaşın sonu yok dedim gülerek.

-Doğru diyorsun.Biliyor musun bu akşam kafede ufak bir program var bir saatlik.

-Yok hayır haberim yoktu.Ne programı?

-Yazar gelecekmiş.Tolga Tüfekmiş adı biliyor musun?

-Evet yeni nesil yazarlardan biliyorum.

-O söyleşi yapacakmış.

-Ne güzel,katılırım.Benim ilgi alanıma giriyor zaten.

-Zaten çok gelen olmuyor böyle şeylere kalabalığa gelemezsin sen.

-Bazen okumamaları işime yarıyor.

Birlikte güldük.Okan işinin başına döndü.Ben bir sigara yaktım.Çayımı yudumladım.

Uyumadım,uyandım 1.rüyamdan.

-Zaman ne çabuk geçiyor değil mi? diye sordu.

Geçiyor dedim hafif tebessüm ederek. 

Karşımda gördüğüme sevindim.

İçimi saran heyecanı bir kenara bıraktım. 

Elim uzandı paketime bir sigara yaktım.

-Hala içiyorsun.

Hep içerim demiştim.İlk duman gözüme kaçınca bir küfür savurdum.Gülümsedi.

-Beceremedin şunu içmeyi.

-Neler yapıyorsun?

Hiç genel biliyorsun.

-Genelleri genellemeyi bırakmalıydın.Geneller seni genele ulaştırır ama herkes özeldir.

Sen özelsin ama genellere uyarsın dedim.

-Tartışmayalım.

Evet,tartışmayalım.

Sen ne yapıyorsun sorusu çıkmış bulundu ağzımdan.Dilim yandı,midem bulandı.

-Hiç dedi bildiğin gibi.Ben hiçlik yapıyorum biliyorsun.

Biliyorum.

-Nerden bilebilirsin ki?

Kendimden dedim bendeki hiçliğinden.

Bu sefer bir kahkaha savurdu.İnletti odamı irkildim.

-Sende var olmayan bir şeyden nasıl hiçlik olurmuş.Ben bir hiçim,benim bilmediğim hiçlik yok.

Sen bu hiçliği bilemezsin.

-Genel hiçsizlik seninki benimle alakalı değil.

Paketime uzandı bir sigara yaktı.

-Bira içer misin?

İçerim dedim.

-Hep içersin.Hayır demeyi öğrenmeliydin.

Hayır deyince hayatın bir zevki çıkmıyor.

-Bingo dedi doğru bildin.Bana hiç hayır diyemedin.

Yanlış yapmışım da düzelmez artık.

-İş nasıl gidiyor? 

İş işte sabah git,akşam gel,otur,uyumaya çalış.Bir de sen çıktın başıma.

-Ben hiç çıkmadım ki aklından.

Bilemezsin.

-Bilirim.

Senin işler nasıl?

-Benim işim belli zaten aklına gelirim,seninle cebelleşirim.

Benden başka işin yok değil mi?

-Hayır tek işim sensin.

Güzel iş.

Gülümsedi.

-Yeni biri var mı?

Rahat bıraksan olur belki.

-Ben değil sen rahat bırakmalısın kendini.Suçlama kendini sebepler ve sonuçlar tek başına oluşmaz.

Belki de öyle bilemem ki.

-Düşünme her şey istediğin gibi düşlediğin gibi olmaz,düşle ama olmaz.

Bu gece umut pınarından bir kaynak gibisin.

Gülümsedi.Gözleri kısıldı gamzeleri parıldadı.

-Beni de sen böyle yaptın yarı sen,yarı ben.

Yarı yarıya kayıp sayılırım yani.

-Biraz öyle oluyor dedi.Neyse sigaram bitti,vakit doldu.

Biraz kalsan olmaz mı yıllar sonra?

-Zamanım kısıtlı ama yine gelmeye çalışırım.Benden kurtulmak,aklından kaçmak olur.

Peki öyle diyorsan öyle olsun.