Sonsuz Kalem

Alevler sarmış kurak bahçeni
Talan var kalbinde.
Ne kalabilir ki geriye,yangınlardan.

Düşlerde kalıyor mutluluklar
Bazen kabuslar doluyor yatağına.

Bin bir ah edip
Kafanı gömdüğün yastık
Bilecek dertlerini.

Düşüncelerle boğuşurken yorgun beynin
Uykuya dalacak huzursuzca.

Ağrılarla uyanacak bedenin
Ne yazık ki kalacak
Dudaklarında,
Öptüğün bedenlerin izi.

Boynunda asılı kalacak
Bir beyaz melek.
Gözlerini dolduracak bu kıyımlar.

Kurtardın kendini
Kurtardın bu delilikten
Kaç tutamaz kimse seni
Sonuna kanatlanıp giderken.

BHGT

Sızar kanlar kolundan
Sızar benliğinden nefretin.
Elinde sigaran.
Bastın kollarına
Çizgi çizgi içini.

Güneş vurmuş yüzüne
Hayat okşarken saçlarını.
Aklın yok senin de.

Sormak lazım sabahın seherine
Ardında neler bırakıp geldin
Bu kanlar hangi sarhoşun?
Kimler sarhoş?

Çıkar mı bu yollar sana
Yoksa kapalı mı yollar
Çıkmaz mı?
Gecelerin nöbetçi askeri
Sen konuş birazda
Kimler sarhoş?

Dönmem bu yoldan derdim
Neler döndürdü beni geriye

Hangi kağıt kalem
Anlatır gecenin nefretini,
Karanlıklara sarılmış yüzünü.
Kim kavuşturacak seni
Kimsesiz benliğine.

Kimse kimse değilken
Varken içinde binlerce yüz
Hangisine kanacaksın
Gecenin nöbetçi askeri.

Klarnetin içli makamında
Boğulacaksın.
Yüzün
Puslu bir aynanın yansımasında kalacak.

Neler bırakacak nefretim
Bu ince bileklerime.
Hangi intikam benim içimi söndürür
Gebermedikçe öfkem.

Kördüğümler sararsa binbir sabahını
Çembere sıkışır benliğin.

Boş kalır yüzündeki tebessüm
Sabahın kınında.

Sarıl kalbine inşa edilmiş
Saraylarına.

Umutların biterken
Kursağından geçen etil yakacak içini.

Mesafeler koyar sırtına
Ağla susma ağla.

Yeminler bozulur
Plaklar kırılır
Elbet bir gün buluşacak olanlar
Hiç kopmayanlar,olacaklar.

Siyaha beyaz koymak kadar saçma
Birşeyleri anlatmak.

Kördüğüm çember,dört duvar.
Ağla susma ağla.
Sar geçmişini beyaza.

A.G

Buradan dönüş yok
Ne zaman sona gelsem,tekrar
Başa sarmaktan bıkıyorum.

Dönen dünyaya alışmak zorunda
Dönerken başım.

Bir kaç şişe bitince geçecek
Geçmedikçe daha çok içecek.

O nasıl bir bakıştı ruhum sıyrıldı
Saçlarından toplayasım geldi
Yağmur damlalarını.

Gözlerinde aradım karanlıkların
İçinde bıraktığı figanları.

Bir kaç kadeh daha koyuldu önüme
Her şey daha da güzelleşti
Kördüğümü çözecek olan ellerim
Saçlarında gezindi.

Bir kaç matem bıraktım kucağına
Bu katran karası karanlık tarafımın
Matemini hafifleteceksin biliyorum.

Bu kahreden ağrı,dönen başım
Güzelliğinden.

Senden güzel birşey
Yoktur kalbimde.

Gir hükmet beynime
Gerek yok kalbine.

Uzun uzun baktım gülüşüne
Koşarak sıyrıldım dikenli bahçemden.

Ayaklarımda kanlar
Yüreğimde son senfoni
Geldim kapının önüne.
Elimde son biram
Kafamda bin bir tilki.
Bu sefer dönmem bu yoldan.
Ama bilirsin bu son sefer.
Son atımlık altın kurşun.
Seni isteyecek sonuna kadar.

Ama benim olacak bu kurşun
Kendime dayar silahı,sıkarım
Bomboş kafama.

Uzaksına,yakınken.
Ne farkederdi hayatın,
Ne önemi var bu telaşta.

Bir tek senin elin saracaksa
Ellerimi.
Gözlerimiz beraber intihar edecekse.

İşte yanacak orada bedenim.
Ruhum atlılar gibi koşacak
Durmayacak bu akın.
Kim karşı koyabilir ki zaten bana.


Bilmeyeceksin,bilemeyeceksin
Anlayamayacaksın bu kez.
Eğer anlarsan
O sorular hep cevaplanacak.
Yüzünün hiç görmediği gün ışığında.


S.R

Anmadım bu geceleri
Kan bulaşmış ellerime
Yükselmiş bulutları çeken
Uzun kollarım.

Güzel giden herşeyi yaktım
Saklamadım şişeleri
Hepsini kırdım.

Sanki her taraf puslu
İçimde bu yankı
Sürekli uzar.

Günah çıkardım
Geceye vurmuş ay ışığında
İsa'nın ıstavrozuyla.

Silahımı dayamıştım hep kafama.
Çekerken tetiği,
Durdururdu dünya.
Dön dünya aksın kızıl firari.
Yüzünün kıyısında.

Bak bu da kaçıncı yalanım,sayamadım.
Korktum ama hiç kaçmadım.
Hep kendimeydi zararım.
Öfkemden kudurunca hiç duramadım.

Herşey iyi olacak diyecekler
Hiçbirşey iyi olmayacak sen inanma.
Kaç pazarlık yaptın kendini haklı çıkarmak için masanda.
Kaç yastık eskittin uykusuz gözlerin firarda.

Basit ve karaktersiz yönelim
Güçsüz darmadağın salak halin.
Kötülükler sarmış yanını
İyilikler kucaklamamış
Nankör kalbini.

Ben kaybetmem dedim hep
Yine kaybetmedim.
Kendim kaybolurum,
Aklım,fikrim firarda.

Geceye yıldızlar astım
Halatları boynunda.

H.Y.L.

Saatin tik takları
Telefon alarmları
Haftasonu planları
Hiçbirini sevmedin.

Göze vuran güneş zerreleri.
Yeni bir gün doğumu.
Gecenin bitmesi berbatlaştırdı
Tüm hislerin berraklığını.

Haybeye uğraşır uyandırmaya.
Uyanmayan devin,göz kapakları.

Kül tablasında söndürülen sigara
Yanan kağıt ve
Tütün cızırtısı
Yaktı seni,yaktı.

Alev aldı tüm izmaritler
Geçmişi kül etti.
Hoşnutsuz bir koku bıraktı
Odanın havasız zeminine.

Bir bukle şarkı okudun
Bir demet derdin bahçenden
Dört yapraklı yonca
Uğramadı bahçene.

Yaktın geceyi.
İlmek ilmek ördün pencerene
Güneş geçmez perdeleri.

.....

Bir küçük oyun
Dünya arenasında.
Hep değişecek roller.
En sonunda
Hepsi aynı kostüm,aynı kılıfla
Ölü rolü yapacak mezarda.

Doğum gününde kaybet anısına.
Kızıl gün,mavi kapı,siyah kundura.
Bitti doğum günü,bitti sızlama.


Ek H1:
Belki bir rüyadır senin karanlığında.
Kimse bilmiyor seni biliyor musun?
Sen yine anlatmadın kimseye
Orda kal ki daha da anlatamayasın.

08.37
K.R.N