Ey ahali!

Dinle dünya budur işte

Kirli işler peşinde

Kirli ilişkiler içinde

İnsan girmiş bedenden içeri

Hayvanın içine

Ciğerine çekmiş katranı

Fare zehri kaplı düşünceleri

Zihinini ele geçirmiş.

Kulaktan kulağa oynamış

Dedikodular sızmış kulaklarından

Ağız isyan etmiş konuşmuş

İnsan çiçek kopartılmış

Dünya diken kanatmış.

Dinle geçmişi

Değiştirmek için geleceği

Öğüt yetmez yaşa,çok yaşa

Gör kendini arş-ı âlâ'da

Dert etme görünmez kötülüğün

Kaplarsın iyiliğin beyazıyla

Düşüncelerini susturursun

Hayat budur rol yaparsın

Sahne senindir,hüner senin

Göster ihtişamını

Alkışlar eşliğinde.

Senindir bu ömür

Doldur sayfaları

Ab-ı hayat sun

İçsin ölümsüzlük suyunu dudaklarından.

Terk-i diyar eyler

Baykuşlar uğuldar bahçende

Kimsesiz kalmış gecede

Ayan beyan ortada

Sessizliğin.

Hisarönünden kalkar tren

Yolcusuz boş koltuklarda

Ararsın kendini

Kaybolmuşluk çarpar yüzüne.

Derin derin bakar

Geçmişi değiştirmek ister

Boğulur kendi hatırasında

Aklının bütünü.

Terkeder aklın ruhu

Bedenin zerrelerinden kopar

Bu delilik 

Hırçınlaştırır seni

Önüne gelene sataşır

Kızar kendiyle hesaplaşır.

Canına susar

Susamış sözler dökülür

Dudaklarından yudumlanır arzular.

Gitme gözlerden uzağa

Gamzedeyim deva aramam

Uzaklara giden ayaklardan.

Tatyos Efendi sen koy kadehi

Bir kaç şişe sana devirelim

İçelim aşk-ı şarabı meyhanede

Gönülden beyan edelim

Muhabbeti sevgiliye.

İnler nağmeler göğsünde

Ah çeker içten içe

Kül olmuş kalbini

Sunmuşlar şarkı diye.