Giden ve Bekleyen
Rıhtımda bekleyip el sallıyor
Gidenin ardından.
Denizin uçsuz bucaksız
Büyüsüne kapılıyor gözleri.
Gidenin döneceğini sanıyor.
Bilmiyor gidenin,onun
Denize kapıldığı gibi
Büyüsüne kapılacağını
Gittiği yerlerin.

Bekliyor geçmişinin
Onu yakalamasını
Kırılmış kalbinin
Bir bütün olmasını bekliyor.
Bilmiyor kaybettiği parçanın
Yerine gelemeyeceğini.
Çırpınıp duruyor
Bir avuç serapta.

Bekliyor geleceğini
Oturmuş koltuğunda umutsuzca,
Ağlamaklı gözlerle,
Bir yokluğu bekliyor,kalbinin ar damarı
Sanki çatlamış
Kan,revan saçıyor etrafına.
Sadece acı diyor
Kalbinin bir yanı.
Sadece aşk diyor
Hayallerine ulaşmak istiyor
Zihninin o dört odalı oyuncağı.

Bekliyor zamanını,
Ket vurduğu saati
Amansız inzivalarında ilerliyor
Hiçbir şeyi görmez olan gözleri
Parça parça hayaller görüyor.
Gözlerinin oyunu
Kalbine ağır gelmekte,artık
Bedeni kaldıramıyor
Bu ince hastalığın
İnce ince bitirişini.

Rıhtıma yanaşan gemi
Döndü hayaletin.
Parçasını buldu
Bu delirmiş zihnin.
Kokusunu içine çekince
Canlandı yıkılmaya yüz tutmuş
O incecik bedenin.
Bir dal gibi bükülmüş boynun
Dikleşti ve göz göze geldi hayaletiyle
Dudakların okşadı kelimeleri:
- O rıhtım bitirdi seni
- Ben bitirdim kendimi.
- Bir kez gözlerin gözlerimden ayrıldı
- Ve koptu kıyametim.
- Arafta bırakma beni
- Ya cenneti göstersin yüzün
- Ya cehennemi.

Kavuştu elleri
Ve ansızın
Ölüm sardı etrafı
Giden ve bekleyenin öyküsü
Karıştı toprağa.